Pazar, Mayıs 19, 2024

Köşe Yazıları

Madde Bağımlısı Yakınımı hapse Attırsam Onu Kurtarabilir miyim?

Sevgili okurlarımız,  bu günkü ele alacağım konuyu ilerde yazarım diye planlıyordum fakat beni tanıyan madde bağımlısı yakınları bu konu hakkında benden fikrimi sordular. Madde bağımlısı yakınlarını hapse attırarak onları madde bağımlılığından vazgeçirip geçiremeyeceklerini öğrenmek istediler.  Kimi oğlunu kimi ise kızını, kardeşini ceza evine attırsak, en azından orda madde bulamayacakları için, vazgeçmek veya bırakmak zorunda kalırlar’ diye bana görüşlerini aktarıyorlar ve benim fikrimi soruyorlar? Bu düşüncedeki insanları çok iyi anlıyorum çünkü çaresizliğin ne olduğunu bilen insanlardan biri olduğumu düşünüyorum ve ateşin düştüğü yeri ve ocağı da yakmayı bırakın kül ettiğini hem gördüm hem de yaşadım. Hal böyle olunca onları can kulağıyla dinliyorum ve örnekler de vererek o çaresizlikten ötürü kaş yapacağız  derken göz  çıkarmamaları konusunda deneyimlerimi paylaşıyorum. Bu vesileyle de sizlere hikayemi anlatacağım.

Annesi ile birlikte yaşayan bir bağımlı delikanlı anneye yıllarca kan kusturmuş. Kadıncağızın elinde avcunda ne varsa almış. Anne bir lokanta da bulaşık yıkayarak nafakasını çıkarmaya çalışıyordu. Kazandığı parayı elinden alıyor vermese, dirense şiddet uygulayıp elinden yine alıyordu. Bununla da yetinmeyip evdeki para edebilecek eşyaları satıyordu. Anne ne yapsın? Evlat deyip yeter ki canına bir şey gelmesin diye bu çileyi çekiyordu.

Ben dahil komşular bu olayın yakın tanıklarıyız. Bunları gören komşulardan biri diyor ki; “Oğlun sana şiddet uyguladığında git karakola şikayet et. Birkaç ay hapse girsin orada bu illeti bulamayacağı için bırakmak zorunda kalır ve  bırakır da diyorlar.” Dedim ya çaresizlik işte. Annenin de bu fikir ve anlatılanlar aklına yatıyor.

Günlerden bir gün delikanlı eve geliyor. Aynı hikaye. Anne direniyor. Parmağındaki ölmüş eşinin hatırasını vermek istemiyor. Delikanlıyla uzunca bir süre tartışıyorlar. Genç çocuk krizde olduğu için tek hedefi para bulmak. Annesini korkutmak için mutfaktaki bıçağı eline alıyor. “Vermezsen parmağını keser alırım.” diyor.

Tartışma esnasında annesini hafif şekilde yaralıyor ve yüzüğü de alıp kaçıyor. Komşuları çoktan polisi aramışlar ve polisler olay yerine geliyorlar. Kadını yaralı görünce önce hastaneye ardından da ifade için karakola götürüyorlar. Kadıncağız başından geçenleri anlatıyor. Hani aklında kalan polis şikayetçi misin diye sorunca, oğlu belki bu illetten kurtulur diye “Evet.” diyor.

Konu adli vaka olarak Adalet Sarayına sevk ediliyor. Savcı ifadeyi okuyunca hukuki olarak gasptan iddianame hazırlıyor. Genç ceza evine giriyor. Birkaç ay yatsın bu illetten kurtulsun derken yanlış hatırlamıyorsam 15-18 yılla yargılama başlıyor. Zavallı anne cezayı duyunca şikâyetçi değilim, işte ben bu madde denen illetten kurtulsun diye böyle söyledim dese bile deliller ortada. Konu  gasp olunca şikayetçi olmasa bile dava  kamu davasına dönüşüyor.

Ben hukukçu değilim, bu aktardığım meselede hukuk ne der, ne ceza verilir, davanın seyri nasıl bir yönde ilerler bilemiyorum. Benim anlatmak istediğim bağımlıyı ceza evine gönderelim bu illetten kurtulsun fikri sağlıklı bir fikir değil.

Ayrıca, benim madde bağımlısı olup ta ceza evine giren altı ayla bir yıl yattıktan sonra tekrardan madde kullanmaya devam eden tanıdığım çok bağımlı da  var. Yani bağımlıyı ceza evine göndertmek çözüm değil.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir