Dünyada İlk olarak Paris’te kurulan ve bitlerin sardığı eşyaların satıldığı el pazarı olarak insanların hayatına giren bit pazarlarını  kullanılmış, ikinci el eşyalarının, koleksiyon ve antika ürünlerin alınıp satıldığı yerler olarak tanımlayabiliriz.

Mersin’de ise bit pazarı eski kilisenin yıkıntıları arasına önce derme çatma eski yağ tenekeleri kullanılarak ve barakalar inşa edilerek halkın hayatına girdi. Şehrin gelişmesine ve modernitesine sorun olmaya başlayınca bir çok belediye başkanının yıkma ve restorasyon çabalarına karşın bu güne kadar elle tutulur somut bir adım atılamadı. Büyükşehirler yasası çıkınca İl Özel İdaresinden Büyükşehir Belediyesine devredilen Kırmızı Lacivert ve Özel İdare İşhanları belediye tarafından kullanılmaya başlandı. Bu dönemde harekete geçen dönemin belediye başkanı Kocamaz bit pazarını da içerisine alan alana çok katlı otopark ve modern bir iş merkezi inşa edeceğini ifade etse de başkanlık süresi yetmedı ve bu projeyi hayata geçiremedi.

32 yıldır Zafer çarşısında terzilik yapan Hanifi Doğru bit pazarı sorunun Mersin gündemini uzun yıllardır meşgul ettiğini ve bir türlü çözüme kavuşturulamadığı için yılan hikayesine dönüştüğünün altını çizdi. Doğru konuyla ilgili olarak; “32 yıldır bit pazarında terzi esnafı olarak dükkan çalıştırmaktayım. Zafer çarşısı bilmecesinde bir noktaya gelindiğini düşünuyorum. Geçtiğimiz günlerde mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait olan Kırmızı Lacivert ile Özel İdare İşhanları, Çevre Şehircilik Bakanlığının depreme dayanaksızdır raporuna istinaden boşaltıldı. Akdeniz Belediyesi bu karara bir süre direndi ancak yasal olarak hakkında boşaltma kararı olan bahse konu bu iki işhanını boşaltmak için harekete geçti. Akdeniz Belediyesi yanına kolluk kuvvetleriyle belediye zabıtasını da alarak tahliyelere başladı fakat bit pazarının eski kiliseye ait tarihi iki kapısından dolayi suren dava süreci sebebiyle çarşı esnafına dokunamadı.” dedi.

Çalıştırmakta olduğu dükkândan emekli olan Doğru, Zafer çarşısının yıkılmasının burada ekmeğini kazanan ve ailesini geçindiren esnafa çok zarar vereceğını söyleyerek, ” Ben burada 32 yıldır terzilik yaparak çalıştım ve hamdolsun emekli oldum. Lakin burası olmasa bile kimseye muhtaç olmadan hayatımı idame ettirebilirim. Fakat buradaki dükkandan başka ekmek teknesi olmayan esnaf arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın elinden bu iş yerleri alınırsa ailelerini geçindirecek bir yerleri kalmaz ve hem kendileri hem de aileleri mağdur olur. Bizler burasının kötü ve düzensiz halinden daha düzenli, kent ile barışık bir yere çevrilmesine karşı değiliz. Ben insan olarak keşke bize restorasyon veya düzenlemeler bitene kadar bir yer gösterilseydi hem ben hem de diğer esnaf arkadaşlarımız mağdur olmazdı noktasındayım.” dedi.’