Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu tarafından 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen yürüyüşe katıldı.
Emekçilerle kol kola yürüyen Başkan Yıldız, emeğiyle topluma değer katan tüm emekçilerin gününü kutladı.
Mersin Millet Bahçesi önünde başlayan ve Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan yürüyüşte; belediye başkanları, siyasi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş yer aldı.
Yürüyüş öncesinde ve kortejde sendika temsilcilerinin ve vatandaşların yoğun ilgisi ve sevgisiyle karşılanan Başkan Yıldız, işçinin ve emekçinin hakkını savunmak için meydanlarda olduklarını söyledi.
Bayram havasında gerçekleşen yürüyüşte, coşkulu kalabalık ise taleplerini ellerindeki döviz ve pankartlarla dile getirirken, 1 Mayıs kutlamalarında kendilerini yalnız bırakmayan Başkan Yıldız’a da teşekkür ettiler.
“Her zaman yanındayız”
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız da burada yaptığı açıklamada, işçilerin, kamu çalışanlarının ve yaşamını emeği ve alın teriyle geçindiren her bir yurttaşın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladığını söyledi.
İşçilerin, emekçilerin toplum adına çok ciddi bir görev üstlendiklerini kaydeden Başkan Yıldız; “Tüm işçiler, büyük ve ciddi görevler yerine getiriyor. Belediye çalışanlarımız da bu kentin ayakta kalması, temizlenmesi, asfaltının yapılıp, parklarının sulanması için alın teri döken arkadaşlarımızdır. Biz de imkanlarımız doğrultusunda belediye bütçemizden onların payına düşen kalemin en fazla olmasını sağlayacak şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
“Taksim meydanı, 1 Mayıs alanı haline getirilmeli”
Başkan Yıldız, daha önceki yıllarda 1 Mayıs kutlamalarına ev sahipliği yapan İstanbul’daki Taksim Meydanı’nın kutlamalara kapatılması ile ilgili düşüncelerini de paylaşarak, Taksim Meydanı’nın ideolojik olarak 1 Mayıs için tarihi ve sembolik bir değer olduğuna da dikkat çekti.
Başkan Yıldız; “Orada hükümetin boşuna bir inatlaşması var. Hızla vazgeçilmesi lazım. Taksim, işçi sınıfının meydanıdır ve bu 60 yıldır böyledir. Taksim Meydanı, işçi sınıfının meydanı olarak kalmaya devam edecek. Yani tarihi silmelerine, yok etmelerine imkan yok. Böyle bir şey mümkün değil. Boşuna direnip, itişe ve kalkışa da gerek yok. Bir an evvel oranın yasal olarak 1 Mayıs alanı haline getirilmesini ve hatta isminin de 1 Mayıs Alanı olarak değiştirilmesini öneriyorum. Taksim, 1 Mayıs 1977’deki katliam ve Gezi Parkı ile anılır. Toplumsal barışa ve huzura ihtiyacımızın en fazla olduğu dönemde burayı huzurun ve barışın meydanı haline getirmek lazım diye düşünüyorum” diye konuştu.