Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamaların iç piyasada fiyatların düşmesini sağlamadığı gibi zeytinyağı fiyatlarının yüzde 30 artışına yol açtığını dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamalar sonrasında Türkiye’nin ihraç pazarlarında prestij ve döviz kaybı yaşadığını, yasakların bir an önce kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Zeytin ve Zeytinyağı İhracatının Yıldızları Ödül Töreni’nde konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, Türkiye’nin 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdiğini, rekoltenin 380 bin ton olarak hesaplandığını, Afrin’den gelen 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağına ulaşıldığını, 160 bin ton iç tüketim ve 150 bin ton ihracat olduğunu, yeni sezona 170 bin ton stok fazlasıyla girildiğini, 2023/24 sezonunda 179 bin ton rekolte beklendiğini, zeytinyağı arzında bir sorun olmadığının altını çizdi.
“Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum” diyen Er, “Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık yüzde 30 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da yüzde 30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı” diye konuştu.
Ana hedefimiz ambalajlı ihracatı artırmak
Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmanın ana hedefleri olduğunu vurgulayan Er, sözlerine şöyle devam etti; “Firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda. Dünyada Catering ve konserve sektöründe faaliyet gösteren firmalar önemli miktarda zeytinyağını kendi üretimlerinde kullanılmak üzere ülkemizden dökme olarak temin etmekte. Diğer yandan hem kutulu hem de dökme mal talep eden alıcılar bulunmakta olup, bu firmalara sadece kutulu zeytinyağı satıp dökme taleplerini başka ülkelerden karşılamalarını beklemek bu alıcıların tamamıyla kaybı anlamına gelmektedir. Dökme zeytinyağı ihracatı ile ilgili olarak en sık öne sürülen iddialardan bir tanesi malumunuz, özellikle İspanya ve İtalya gibi diğer üretici ülkelere, üretimlerinin düşük olduğu dönemlerde ürün satarak avantaj sağladığımız. Bu nedenle, ihracat yasağını destekleyen bir kesim de bulunmakta. Ancak, biz bu yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatımızda, sadece İspanya değil, aynı zamanda ABD, Kanada ve Suudi Arabistan gibi tüketici ülkelerin de en önemli pazarlarımızdan olduğunu gözlemliyoruz. Dökme zeytinyağı ihracatını yasakladığımızda, bu ülkelere olan ihracatımızın kısıtlanmasıyla, rakiplerimize mal vermeyelim derken doğrudan bu önemli pazarları söz konusu rakip ülkelere teslim etmiş oluyoruz.”
1 milyar dolar ihracat hedefimize ramak kaldı
Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatının 2022/23 sezonunda bir önceki sezona göre yüzde 7’lik artışla 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldiğini ifade eden Başkan Er sözlerini şöyle sürdürdü: “31 Ekim’de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi. Toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. 2023 yılında 1 milyar dolara yaklaşan ihracatımızı önümüzdeki 5 yıllık süreçte 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için sadece mevcut geleneksel yöntemleri değil, aynı zamanda çevreye duyarlı, enerji verimli, sosyal sorumluluk prensiplerine uygun sürdürülebilir modern üretim tekniklerini de benimsememiz gerekiyor.”
Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi sınırlı
Zeytinyağının gıda enflasyonuna etkisi de oldukça sınırlı olduğuna da temas eden EZZİB Başkanı Davut Er, “FAO verilerine göre ülkemizde kişi başına düşen bitkisel yağ tüketimi yılda yaklaşık 25 kg iken, zeytinyağı tüketimi 2 kg’ın altında. Ülkemizde zeytinyağı tercih eden kesim, genellikle belirli bir gelir düzeyine sahip olan ve ağırlıklı olarak ürünün üretildiği bölgelerde yaşayan tüketicilerimiz. Bu nedenle, sık sık getirilen kısıtlamaların, gıda enflasyonunu kontrol etme yerine, üretici ve satıcıları olumsuz yönde etkileyerek piyasayı daha da daralttığı görülmekte” dedi.
Gültepe; “11 ayda 233 milyar dolar ihracat yaptık”
Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Buluşması ve Ödül Töreni’nde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümünü kutladığımız 2023’ün 11 ayında Türkiye’nin yaklaşık 233 milyar dolarlık ihracata ulaştığı bilgisini paylaştı.
“Deprem felaketini, küresel pazarlardaki daralmayı, bazı sektörlerimizdeki ciddi kan kaybını dikkate aldığımızda önemli bir başarıya imza attığımızı söyleyebilirim” diyen Gültepe, “Yılı 255 milyar doların üzerinde mal ihracatıyla kapatacağız. Bazı sektörlerimizde ciddi kan kayıpları var. Zeytin ve Zeytinyağı ise 2023’te yıldızı parlayan sektörlerimizin başında yer alıyor. Geçen yıl 500 milyon dolarlık bir zeytinyağı ihracatımız vardı. Bu yıl çok daha başarılı bir performans sergiliyoruz. 11 aylık zeytinyağı ihracatımız yüzde 112’nin üstünde artışla 833 milyon dolara ulaştı. Kasım ayında zeytinyağı birim ihracatını en fazla artıran beşinci sektörümüz oldu. Geçen yıl 2,8 dolarlık birim ihracat değeri 2023’te yüzde 36,4 artarak 3,8 dolara ulaştı. Evet geçen yıla göre önemli bir artış var. Ama zeytinyağı gibi bir üründe çok daha yüksek birim değerlere ulaşabiliriz. Bunu da ancak markalaşarak ve tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek başarabiliriz” şeklinde konuştu.
İhraç ürünlerinde zaman zaman değişik kısıtlamalar ya da gözetimler yapıldığına işaret eden Gültepe, sözlerini şöyle tamamladı; “Sadece zeytincilik sektöründe değil başka sektörlerde de oluyor. Pandemi döneminde başka sektörlere, tekstil gibi bir sürü şeyleri yapıyor. Zaman zaman Türkiye’de vatandaşların daha iyi bir şekilde, daha uygun fiyatlara ulaşabilmesi için bu tarz uygulamalar oluyor inşallah geçici olur. Yaptığımız mücadelelerden dolayı inşallah daha kısa zaman içerisinde çok güzel sonuçları beraberce alırız. Özellikle zeytin ve zeytinyağımız için yapılacak olan çalışmalara biz de destekliyoruz.”
Ekonomist Prof. Dr. Yaşar Uysal, “Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler” başlıklı bir sunum yaparken, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında rakiplerine göre 6 kat enflasyonla mücadele ettiğini, rekabetçiliğini koruyabilmesi için enflasyonla mücadelede başarılı olmak zorunda olduğunun altını çizdi.
Zeytincilikte Dünya ve Türkiye: Sektörel İnceleme ve Gelecek Perspektifleri isimli panelde, İYTE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Baba, Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım Yazar ve Marka Danışmanı Altay Ayhan ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Levent Bilginoğulları zeytin ve zeytinyağı sektöründeki güncel gelişmeleri değerlendirdiler.