Türkiye Komünist Partisi, Devrim Hareketi, Sol Parti ve Türkiye Komünist Hareketi’nin çağrısıyla bugün kuruluşunu ilan eden Sosyalist Güç Birliği, Ankara TMMOB Makine Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda açılış konuşmasını ilk çağrıcılar arasında yer alan Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir yaptı.
“Memleketin içine sürüklendiği karanlığı dağıtabilecek bir programın temel ilkelerini kamuoyuyla paylaşmak üzere bir aradayız. İçinde bulunduğumuz karanlığa son vermek ve halk düşmanı düzeni değiştirmek ancak devrimci politikalarla mümkündür. Bu tarihsel sorumluluğu omuzlarında hisseden bağımsızlıkçı ve yurtsever aydınları, emek ve meslek örgütü temsilcileri, toplumsal muhalefet güçlerinin temsilcileri ve sosyalist partiler bir araya gelerek Sosyalist Güç Birliğini oluşturdular. Özgür, eşit ve aydınlık bir gelecek için temel mücadele hedeflerini belirlediler.” dedi ve bu hedeflerle kaleme alınan metni okudu.
Metnin okunmasının ardından Türkiye Komünist Partisi adına Ozan Yılmaz, Devrim Hareketi adına Ercan Bölükbaşı, Sol Parti adına İsmail Hakkı Tombul ve Türkiye Komünist Hareketi adına Umut Kuruç toplantıya katılanların sorularını yanıtladı.
İlk çağrıcıların da duyurulduğu toplantıda kamuoyuyla paylaşılan metin şu şekilde:
ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE BİRLİKTE SAHİP ÇIKIYORUZ
Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birinden geçiyoruz.
AKP, yirmi yıllık iktidarı boyunca Cumhuriyet’in kazanımlarını tek tek ortadan kaldırarak tam boy piyasacı ve işbirlikçi bir siyasal İslamcı rejimi kurdu. Sermaye yanlısı uygulamalarıyla emperyalist-kapitalist sistemin ülkemiz üzerindeki boyunduruğunu güçlendirdi. Hak ve özgürlükleri tümüyle ortadan kaldırarak sürdürülen bu sömürü ve baskı düzeni ülkemizi sonu gelmez bir felakete sürükledi.
Bu durum bugün ülkenin en temel sorunu haline gelmiş, AKP’nin yarattığı bu felaketle bütünlüklü bir hesaplaşma geniş emekçi halk kesimleri için adeta bir hayat memat meselesine dönüşmüştür.
Buna karşı Millet İttifakı’nın sağ ve sermaye yanlısı karakteri ile politikalarının da ülkemizin ve halkımızın gerçek sorunlarına çözüm olamayacağı açıktır.
Bu tablo halkımız için bir çıkış yolu sunmamaktadır. Her türlü hile ve zorbalığa başvuracağı açık olan gerici iktidardan ülkemizin kurtulması ancak ilerici toplumsal kesimlerin örgütlü ve dinamik mücadelesiyle sağlanabilir.
Önümüzdeki kritik eşikte bu halk düşmanı rejime son vermek için, yirmi yıldır AKP’ye ve onun temsil ettiği bu düzene karşı mücadelenin her aşamasında olduğu gibi, bugün de üzerimize düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getireceğiz. Biz aşağıda imzası olanlar, bu bilinçle ülkemizin eşit, özgür ve bağımsız geleceği için birlikte hareket etmek, emekçi halkın hayati sorunlarının kaynağına karşı ortak bir mücadele geliştirmek üzere aşağıdaki temel mücadele hedefleri doğrultusunda bir araya geliyoruz. Tüm yurtsever insanlarımızı ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz:
Yarınlarımızı sermaye çetelerinin, tarikatların, bir avuç haraminin ve emperyalizmin pençesinden gerçekten kurtararak emekçilerin laik, demokratik, bağımsız cumhuriyetini kurmanın yolu da buradan geçecektir.
1- Ülkenin ve halkın geleceği hakkında tüm kararların, yerli ve yabancı sermaye ile gericiliğin ve emperyalizmin çıkarlarını temsil eden, siyasi iktidarın tek bir kişide toplandığı bu ucube rejim ortadan kaldırılmalıdır. Emekçi halkın siyasete güçlü bir biçimde katılımını sağlayacak, seçim sistemi de dâhil olmak üzere, bütünlüklü bir mekanizma kurulmalıdır.
2- İnsanın insanı sömürdüğü, eşitsizlik ve adaletsizliğin her gün daha da derinleştiği bu toplumsal ve siyasi düzeni reddediyoruz. Sermaye ve patronların zenginleştiği, emekçilerin her geçen gün yoksullaştığı kriz koşulları hızlı bir çöküşü de işaret etmektedir. Bu gidişi tersine çevirmek, sömürünün ve işsizliğin ortadan kaldırılacağı, insanca bir yaşamın kurulacağı bir cumhuriyet için harekete geçiyoruz. Özelleştirmelere son verilmeli, peşkeş çekilmiş bütün kamu varlıkları ve sektörler kamulaştırılmalıdır. Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri başta olmak üzere tüm insani ihtiyaçlar kamu hizmeti olmalı, eşit ve ücretsiz sunulmalıdır. Emperyalist tekellerin topraklarımız üzerindeki yağmasına son verilmeli, ekonomi planlama ilkesine göre yeniden tasarlanmalıdır.
3- Bağımsız ve egemen bir Türkiye için emperyalizme karşı mücadelede kararlıyız. Emperyalizmin yeni savaş cepheleri açarak coğrafyamızı yıkıma sürüklediği, savaş örgütü NATO’nun yayılmacı politikalarını en tehlikeli savaş senaryolarıyla hızlandırdığı bir dönemde yıllardır dile getirdiğimiz hedef daha da acildir: Türkiye NATO’dan çıkmalıdır. Ülkemizdeki yabancı üsler kapatılmalıdır.
4- Devletin tüm kademelerine ve toplumsal yaşama egemen olan tarikatlara, bilimsel düşünceyi ve tüm özgürlük alanlarını yok ederek başta kadınlar, gençler ve çocuklar olmak üzere tüm toplumu dinselleşmeyle baskı altına almaya çalışan gericiliğe karşı, laiklik için bir araya geliyoruz. Tarikat ve cemaat kadrolaşmaları tasfiye edilmelidir. Eğitim birliği sağlanmalı, tarikat ve cemaat okulları ile yurtları kapatılmalıdır.
5- Yurttaşlığın tesis edilerek etnik, dinsel, mezhepsel ve toplumsal cinsiyetten kaynaklı farklılıklar nedeniyle ayrımcılığın ve karşıtlıkların ortadan kaldırıldığı, herkesin eşit ve kardeşçe yaşayacağı özgür bir cumhuriyet hepimizin özlemidir. Bunu gerçekleştirmek isteyen herkesi ortak mücadeleye davet ediyoruz.
Türkiye’nin aydınlık geleceği için bu temel ilkeler doğrultusunda Sosyalist Güç Birliği olarak birlikte yürüyeceğiz. Yaklaşmakta olan seçimlerde de devrimci sorumluluğun bilinciyle ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkacağız.
Tüm ilericileri, sosyalistleri, komünistleri, devrimcileri, yurtsever emekçi halkımızı bu sorumluluğu paylaşmaya ve Sosyalist Güç Birliği’ni birlikte büyütmeye çağırıyoruz.