Pazartesi, Aralık 09, 2024

Kültür ve Sanat

Soli’deki Kazının Aratos’la İlgisi Yok

(Foto: Haber Merkezi)
  • Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden arkeolog Prof. Dr. Murat Durukan, filozof Aratos’un mezarının Soli’de olmadığını kazıdaki yapının da Aratos dönemiyle ilgisi bulunmadığını belirtti. Çeşitli üniversitelerden arkeologlar ise Soli’de kazılan yerin mezar, hatta anıt mezar bile olmadığı görüşünü dile getiriyorlar.
  • Haber: Yakup Boncuk
  • Ülkemiz uygarlıklar ve arkeolojik değerler açısından oldukça zengin. Anadolu, dünyanın açık hava müzesi gibidir. Yaz ayları Türkiye’nin çeşitli kentlerinde yerli ve yabancı ekiplerce yapılan arkeolojik kazılarla dolu.
  • Aynı şekilde bölgemizde de Adana’da Tatarlı Höyük, Tarsus’ta Gözlukule Höyüğü, Mersin’de Soli ve Yumuktepe gibi alanlarda arkeolojik kazılar çeşitli üniversitelerce yürütülmektedir.
  • Öte yandan Soli’de Aratos’un mezarı olduğu iddiasıyla uzun yıllardır kazılan yapının Aratos’un mezarı olmadığı anlaşıldı. Bu konudaki son noktayı bir anlamda Prof. Dr. Murat Durukan koydu.
  • Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün geçen dönem başkanlığını da yapmış olan Prof. Dr. Murat Durukan, filozof Aratos’un mezarının Soli’de olmadığını belirtti. İçel Tv’de 24 Nisan 2024 tarihinde, İbrahim Öngü ve Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık’ın birlikte hazırlayıp sunduğu “Aratos’un Penceresinden Felsefe” programına konuk olan arkeolog Prof. Dr. Murat Durukan, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, Aratos’un mezarı olarak anılan yapıda çıkan malzemenin Aratos dönemiyle ilgisi olmadığını belirtti.
  • Programın akışı içerisinde İbrahim Öngü’nün sorusu üzerine, Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni Uğur Pişmanlık, Soli’de Prof. Dr. Remzi Yağcı tarafından kazılan yerin Aratos’a ait mezar olmadığı, Aratos’un ait mezarının Makedonya’nın Pella kentinde bulunduğu ve Aratos’un Tarsuslu olduğunu belirtti.
  • Prof. Dr. Murat Durukan, Pişmanlık’ın sözleri üzerine yaptığı açıklamada, Soli’deki kazıda Mersin Üniversitesi’nin de katılımı olduğunu ifade ederek, “Soli’deki kazıyı da yakından takip ediyoruz. Oranın Aratos’un öldüğü dönemle ilgilisi olmayan bir yapı olduğunu çıkan malzemelerden de söyleyebilirim. Aratos MÖ 3. yüzyılda ölmüş. Zaten Kilikya’da da ölmemiş. Yunanistan’da ölmüş. Kenotaphion (Cenotaphe) dediğimiz içinde gömü olmayan mezar tipleri var. Ancak kendisi adına bir mezar anısına inşa edilmiş olabilir mi acaba diye düşündük. Fakat bunu bize gösterecek olan kanıt, içinden çıkan malzemenin Aratos dönemiyle ilintisiydi. İçinden çıkan malzemenin Aratos dönemiyle ilgisi yok. MÖ 1 yüzyıla kadar inen buluntulardan söz ediliyor. Onun dışında MÖ 3. yüzyılla arasında 200 sene var. Yapının o dönemle alakası olmadığı arkeolojik malzemeyle de belgelenmiş oldu. Dolayısıyla bu Aratos’la alakası olmayan bir konudur” diye konuştu.
  • Arkeologların Ortak Görüşü: O Yapı Mezar Değil
  • Aratos’un mezarının Mersin’in Mezitli ilçesindeki Soli antik kentinde olduğu iddialarına çeşitli üniversitelerden akademisyenler aksi görüş bildirilerek söz konusu yapının mezar olmadığı belirtildi.
  • Prof. Dr. Remzi Yağcı, Soli’de yıllarca yaptığı kazının Aratos’un mezarı olduğunu basına ve kamuoyuna açıklamıştı.  Ancak kazılan yapının mezar olmadığı yönünde görüşler var.
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Müzecilik Bölümü’nden Prof. Dr. Remzi Yağcı, Soli (Pompeipolis) kentinin sınırları içerisinde ve antik limanın yanı başında kazısını yaptığı yapının filozof Aratos’un mezarı olduğunu açıklamıştı. Aratos’un Solili olduğunu da iddia eden Prof. Dr. Remzi Yağcı’nın kazdığı yerin Aratos’un mezarı olmadığı, hatta mezar bile olmadığına dair görüşlerin ortaya konulmaya başlandı.
  • Karşı iddialar üzerine Prof. Dr. Remzi Yağcı, açıklamalarında yön değiştirerek, “Tarsus doğumlu şair, matematikçi ve gökbilimci Aratos” diye ifade ederken, kazısını yaptığı yapıya dair ise, “Bu mezar Aratos’a da ait olabilir başkasına” da şeklinde açıklamalarda bulundu.
  • Prof. Dr. Remzi Yağcı bu açıklamalarıyla önceki iddialarından vaz geçme eğilimine girdiği anlaşılmaktadır. Çeşitli üniversitelerden akademisyenler de Prof. Dr. Remzi Yağcı’nın kazdığı yerin mezar olmadı görüşünü dile getirerek, söz konusu yapının mezar olmadığı, balık deposu (Macellum), tahıl ambarı ya da buğday silosu (Granarium) olabileceği belirtilmektedir.
  • Ayrıca Soli antik kentinin limanına yakınlığı nedeniyle gözetleme kulesi ya da deniz feneri olabileceği görüşü de öne sürülmektedir.
  • Aratos’un mezarı diye kazılan yerin mezar bile olmadığı konusundaki arkeologların görüşleri şu şekildedir;
  • Prof. Dr. Mustafa Şahin (Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü)
  • Bu yapı için Ben de mezar demiyorum. Balık deposu Macellum olmalı. Benzer örneği Perge’de var. Tabandaki su giderine işaret edilebilir. Yapının mezar olduğunu düşünmüyorum.
  • Eğer limanda dolgu varsa, 2. evre olarak liman feneri ya da gözetleme kulesi olarak değerlendirilebilir. Ama ilk evresi gösterdiğim detaylardan dolayı Macellum olarak değerlendirilebilir.
  • Prof. Dr. Mehmet Tekocak (Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü)
  • “Orası mezar değil. Ben bu yapının tahıl ambarı olabileceğini söylüyorum.”
  • Arkeolog Hüseyin Adıbelli (Avi Evran Üniversitesi Arekeoloji Bölümü Emekli Öğrt. Görv.)
  • “Soli’deki bu yer mezar da olabilir başka bir şey de. Ama bu genişlik Granarium’a da benziyor. Yani bir liman kentinde olması gerekli buğday silosu. Aşağıdaki (dromos) delik bunu çağrıştırıyor.”
  • Öte yandan, Aratos dönemiyle ilgisi olmayan söz konusu yapının mezar olmadığı belirtilirken, Kilikya bölgesinde dairesel formda ne mezar ne de anıt mezar olmadığı da ifade edildi.
  • Aratos’a dair görüşlerini ifade eden Tarsus’ta yayınlanan Aratos dergisi yayın yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık ise, Gökbilimci filozof Aratos’un Tarsuslu olduğunu belirterek, “Tarsuslu filozof Aratos’un mezarının Soli’de olmadığı, ancak onun üzerinden yapılan sansasyonla bu değerli filozof, bir turizm malzemesine dönüştürmeye çalışılmıştır. Üniversitenin Tarsuslu filozof Aratos’un mezarının Soli’de olmadığı görüşüne katılıyorum. Aratos’ın mezarı Makedonya’dadır. Aratos dergisi olarak Aratos’un mezarıyla değil, felsefesiyle ilgilendik. Ortada bir mezar olmadığı bir kez daha görülmüş oldu” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir