Salı, Temmuz 08, 2025

Sivil Toplum

Madımak Katliamı 32. Yılında: Vicdanlarımızda Hâlâ Yanan Bir Ateş

Güncel Haber Ajansı – Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Açık’tan 2 Temmuz 1993’e Dair Anlamlı Açıklama

Türkiye’nin yakın tarihinde bazı tarihler vardır ki yalnızca takvim yaprağındaki bir günü değil, toplumsal hafızamızda açılmış ve hâlâ kapanmamış bir yarayı temsil eder. 2 Temmuz 1993, Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan insanlık trajedisinin yıl dönümü… Bu kara günde sadece 33 can değil, aynı zamanda farklılıklarımızla birlikte yaşama umudu, hoşgörü kültürü ve toplumsal barış da ateşe verilmişti.

Güncel Haber Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Açık, Madımak Katliamı’nın yıl dönümünde yaptığı açıklamada, olayın üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen vicdanlarda kapanmamış bir hesap olduğunu vurguladı.


“O Gün Yakılan İnsanlık, Şiir, Düşünceydi”

Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’a gelen şairler, yazarlar, sanatçılar ve aydınlar, organize edilen bir nefretin hedefi oldular. Açık, “O gün sadece insanlar değil; kültür, düşünce, şiir, insanlığın ortak değerleri de yakıldı. Devlet o gün oradaydı ama seyrediyordu” diyerek olayın büyüklüğüne dikkat çekti.


“Devlet Seyirci Kaldı, Adalet Yerine Gecikme Geldi”

Mehmet Açık, devletin hem olay anında hem de sonrasında üzerine düşeni yapmadığını belirtti. “Gerekli güvenlik önlemleri alınmadı. Deliller kayboldu, bazı failler yurt dışına kaçtı. Yıllar sonra gelen zaman aşımı kararı ise adaletten çok inkârın ifadesiydi” dedi. Kararda geçen “milletimiz için hayırlı olsun” ifadesini, vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan bir söylem olarak nitelendirdi.


“Sessizlik Bir Kabullenme Değil, Derinleşen Bir Vicdan Çığlığıdır”

Katliamdan sonra Alevi yurttaşların kendi vatanlarında yeniden ötekileştiklerini belirten Açık, yaşanan korku ve sessizliğin bir kabul değil, içten içe büyüyen bir isyan ve sorgulama olduğuna dikkat çekti. “Bu sessizlik, toplumsal belleği silikleştiriyor. Oysa hatırlamak geçmişe saygı değil sadece; geleceğe karşı bir sorumluluktur” dedi.


Uluslararası Boyut: Türkiye AİHM’de Sanık Oldu

Açıklamada olayın yalnızca Türkiye’nin iç meselesi olmadığına da değinildi. Uluslararası medya ve insan hakları örgütleri, bu katliamı “devletin ağır ihmaliyle gerçekleşmiş bir sivil kıyım” olarak tanımladı. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yargılandı ve bazı ülkeler Alevi mültecilerin iltica taleplerini bu olaya dayandırarak kabul etti.


“Madımak, Bir Hafıza Mekânı Olmalıydı”

Madımak Oteli’nin uzun süre “Bilim ve Kültür Merkezi” olarak kullanılmasını da eleştiren Açık, “Bu mekân bir utanç müzesi olmalıydı. Kurbanların isimleri yeterince yaşatılmadı, devlet nezdinde resmi bir özür dahi gelmedi” ifadelerini kullandı.


“Unutmak Değil, Hatırlamak İyileştirir”

Toplumsal barışın ve geleceğin, geçmişle yüzleşmeden kurulamayacağının altını çizen Açık, “Gerçek adalet ancak yaşananların tüm çıplaklığıyla ortaya konulmasıyla mümkündür. Genç kuşaklara bu tarih anlatılmalı; susturulmuş, bastırılmış bir vicdanla değil; açık, dürüst bir hafıza ile yürümeliyiz” dedi.


“Bir Daha Asla”

Açık, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Sivas’ta yanan 33 canı unutmadık. Onların hayali ortak yaşam, eşitlik ve özgürlüktü. Bu hayali hâlâ kurabiliyorsak, onların mirasını yaşatıyoruz demektir. Madımak bir daha yaşanmasın istiyorsak; adaletle yüzleşmeli, tarihi inkârla değil hakikatle kucaklamalı, kimseyi ötekileştirmeyen bir toplumsal sözleşme inşa etmeliyiz. Çünkü bir ülkenin asıl gücü tankında tüfeğinde değil; vicdanında, adaletinde, ortak hafızasında yatar.”

2 Temmuz 1993’te hayatını kaybeden tüm canların anısı önünde saygıyla…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir