Bir Mücadele: Av. Bilgin Yeşilboğaz ve Mersin’de Adaletin Sessiz Nöbeti

Mersin’in sahilinde esen rüzgâr yalnızca Akdeniz’in tuzunu taşımaz; bu rüzgâr aynı zamanda bir kentin vicdanını, hak arayışını ve onurlu direnişini de taşır. İşte o vicdanın, o direnişin simge isimlerinden biridir Avukat Bilgin Yeşilboğaz. Onu sadece “avukat” olarak tanımlamak yetersizdir. O bir hak savunucusu, bir barış sesi, bir meslek örgütü lideri ve toplumun kanayan yaralarına dokunmaktan çekinmeyen bir kamu vicdanıdır.

Mersin Barosu’nun Dönüşümünde Bir İsim

Mersin Barosu Başkanlığı görevini yürütürken Av. Bilgin Yeşilboğaz, bu dönemde yalnızca meslektaşlarının değil, kentin tüm ezilenlerinin, sesi kısılmışlarının da temsilcisi oldu. Baro başkanlığı döneminde çocuk istismarına, kadına yönelik şiddete, çevre talanına ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı yürütülen mücadelede ön saflarda yer aldı. “Barolar yalnızca hukukçuların örgütü değil, halkın vicdanıdır,” diyerek çizdiği rota, Mersin Barosu’nu yalnızca bir meslek odası değil, aynı zamanda bir demokratik toplum örgütü gücüne dönüştürdü.

Sessiz Kalanların Sesi

Yeşilboğaz’ın kamuoyunda en çok bilinen yönü, sessiz bırakılanların sesi olmasıdır. Yoksullar, işçiler, kadınlar, mülteciler, dezavantajlı bireyler… Her birinin hukuk önündeki eşitliği için mücadele etti. Özellikle çocuk hakları alanında yürüttüğü çalışmalar, “geleceği savunmak” şeklinde okunmalı. Sadece adliye salonlarında değil, sokakta, meydanda ve kamuoyunda da bu savunuyu yılmadan sürdürdü.

Hukukçuluktan Fazlası: Toplumsal Muhalefetin Yüzü

Av. Bilgin Yeşilboğaz yalnızca bir hukukçu değil, aynı zamanda aktif bir toplum aktörüdür. İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve çeşitli demokratik kitle örgütleriyle olan etkileşimi, onu yerel ölçekte bir figür olmaktan çıkarıp ulusal ölçekte tanınan bir hak savunucusuna dönüştürdü. Mersin’in çok kültürlü yapısını gözeterek, her kesimden insanla diyalog kuran ve ayrıştırıcı değil birleştirici bir üslubu tercih eden bir çizgi izledi.

Bir Barış ve Adalet Aktivisti

Türkiye’nin çatışmalı dönemlerinde barışı savunmak cesaret ister. Yeşilboğaz, defalarca bu cesareti gösterdi. Savaş karşıtı açıklamaları, barış bildirilerine verdiği destek, hukukçuların yalnızca yasa yorumlayan değil, aynı zamanda barışı inşa eden aktörler olduğunu gösterdi. Bu yüzden kimi zaman hedef haline geldi, kimi zaman susturulmak istendi ama hiçbir zaman geri adım atmadı.

Bugün ve Yarın İçin

Bugün Av. Bilgin Yeşilboğaz, baro başkanlığı görevini tamamlamış olsa da, hukuk mücadelesine ara vermiş değil. Halen aktif olarak avukatlık yapıyor, dava takip ediyor, konferanslara katılıyor, tv proğramları yapıyor yazılar yazıyor ve genç hukukçulara yol gösteriyor. Onun için adalet yalnızca mahkeme salonlarında aranacak bir kavram değil; aynı zamanda sokakta, okulda, hastanede, hatta evde, her yerde savunulması gereken temel bir insan hakkıdır.

Mersin’in tarihi, denizi kadar geniş ve insanı kadar sıcak bir direnişin tarihidir. Bu tarihin önemli duraklarında, insan hakları için verilen her mücadelede, mutlaka Av. Bilgin Yeşilboğaz’ın bir izi vardır. Ve o iz, yalnızca bir kişinin değil, adalete susamış bir halkın adalet yürüyüşüdür. Bugün 1 Mayıs bu günde hak hukuk mücadelesini cephenin ön saflarında verenlerden birinin hakkını teslim etmesek olmazdı.