Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir önceki dönem Mersin milletvekili aday adayı ve Mersin Barosu eski başkanlarından Avukat Bilgin Yeşilboğaz, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Onursal Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın yeniden tutuklanmasına tepki gösterdi. Yeşilboğaz, Mersin Adliyesi önünde bir grup hukukçu ve insan hakları savunucusuyla birlikte basın açıklaması yaparak, yaşananları sert sözlerle eleştirdi.

16 Nisan 2025 tarihinde, sekiz yıl süren hukuka aykırı tutukluluğun ardından tahliye edilen Av. Selçuk Kozağaçlı, yalnızca 24 saat sonra, savcılığın itirazı üzerine aynı infaz hakimliği tarafından yeniden gözaltına alındı ve Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Söz konusu gelişme, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Bilgin Yeşilboğaz açıklamasında, “Bu karar, Türkiye’de hukukun keyfiliğe teslim edildiğinin, yargının araçsallaştırıldığının ve adaletin ayaklar altına alındığının açık bir göstergesidir. Selçuk Kozağaçlı’nın özgürlüğü, bu ülkedeki hukuk devleti ilkesinin sınavıdır” ifadelerini kullandı.

Selçuk Kozağaçlı, bugüne dek Soma maden faciası başta olmak üzere iş cinayetleri, ekolojik yıkımlar ve toplumsal davalarda halkın yanında yer alarak, avukatlık mesleğini bir adalet mücadelesi aracına dönüştürmüş bir isim. Ancak bu onurlu duruşu nedeniyle yıllardır hedef gösterildiğini vurgulayan Yeşilboğaz, “Kozağaçlı’ya yöneltilen mesnetsiz ‘örgüt üyeliği’ suçlaması, hukuki değil, siyasidir” dedi.

Kozağaçlı’nın 16 Nisan’daki tahliyesinin toplumda büyük bir umut dalgası yarattığını ancak bu umudun bastırılmak istendiğini belirten Yeşilboğaz, “Savcılığın itirazında yer alan ‘gelişim puanı’ gibi muğlak kriterler, kararın hukukla değil, siyasi talimatlarla alındığını göstermektedir. Bu yalnızca Selçuk Kozağaçlı’ya değil, adalet mücadelesi veren herkese karşı bir tehdittir” şeklinde konuştu.

Basın açıklamasında Çağdaş Hukukçular Derneği Mersin Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi ve Adalet İçin Hukukçular da hazır bulundu. Kurumlar ortak bildiride, Selçuk Kozağaçlı’nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu ve bu kararla Türkiye’de hukukun değil, siyasi intikamın egemen olduğunu ifade etti.

Açıklama, “Selçuk Kozağaçlı yalnız değildir. Adalet mücadelesi yalnız değildir. Bu ülkede artık hiç kimse yalnız değildir. Haklıyız, kazanacağız!” sözleriyle son buldu.