
Nisan ayı, tüm dünyada Otizm Farkındalık Ayı olarak kabul edilmekte ve bu ay boyunca otizm konusunda toplumsal bilinç oluşturmak adına çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu anlamlı ay vesilesiyle, otizmli bireylerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmek, onların toplumsal hayata eşit bireyler olarak katılımını teşvik etmek büyük bir önem taşımaktadır.
Otizm spektrum bozukluğu, bireylerin sosyal iletişim kurma, davranışlarını düzenleme ve çevreleriyle etkileşim kurma biçimlerini etkileyen nörogelişimsel bir durumdur. Ancak unutulmamalıdır ki, otizm bir eksiklik değil, farklı bir gelişim biçimidir. Otizmli bireyler de toplumun değerli üyeleridir ve onların haklarının korunması, yaşam koşullarının iyileştirilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur.
Bu ay boyunca farkındalığı artırmak adına yapılacak her çalışma, aslında bir bireyin daha hayatına dokunmak, bir önyargıyı yıkmak ve toplumsal kapsayıcılığı güçlendirmek anlamına gelir. Otizmli bireylerin eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal yaşama kadar her alanda eşit fırsatlara sahip olmaları için hepimize görev düşmektedir.
Bu vesileyle; otizmli bireyleri daha iyi anlamak, onların sesine kulak vermek ve birlikte daha kapsayıcı bir toplum inşa etmek için herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum. Unutmayalım, farklılıklarımız zenginliğimizdir.
Otizmin farkındayız, onların yanındayız.